DARVO

DARVO (Deny, Attack, and Reverse Victim and Offender) terimi, psikolojik manipülasyon ve şiddet süreçlerini anlamak adına önemli bir kavramdır. Bu terim, 1997 yılında ilk kez travma psikoloğu Jennifer Freyd tarafından ortaya atılmıştır (Freyd, 1997). DARVO, özellikle istismar faillerinin, eylemlerinin sorumluluğundan kaçınmak ve mağduru itibarsızlaştırmak amacıyla kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. DARVO, üç aşamalı bir savunma stratejisidir:

  • Deny (İnkâr): Fail, kendisine yöneltilen suçlamaları tamamen reddeder.

  • Attack (Saldırı): Fail, mağdurun güvenilirliğini ve akıl sağlığını hedef alarak onu suçlayıcı bir pozisyona iter.

  • Reverse Victim and Offender (Mağdur ve Suçlunun Yer Değiştirmesi): Fail, kendisini mağdur, gerçek mağduru ise fail olarak gösterir.

Bu süreç, özellikle cinsel istismar, aile içi şiddet ve kurumsal taciz vakalarında yaygın olarak görülmektedir (Freyd & Birrell, 2013). Özellikle narsistik kişilik özellikleri taşıyan kişiler, sorumluluktan kaçınmak için DARVO’yu sıklıkla kullanmaktadır (Karpman, 1968). Freyd (1997), mağdurların yaşanılan sınır ihlali hakkında hatırlama ve anlatma süreçlerinde yeniden saldırıya uğrarlarsa sessizleşme eğilimi gösterdiklerini; bu durumun da faillerce DARVO’yu kullanma fırsatı olarak değerlendirilebileceğini öne sürmüştür.

Bununla birlikte, DARVO, mağdurların psikolojik iyilik hâlini olumsuz etkileyen ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Mağdurlar, genel itibari ile yaşadıkları olayların sorumluluğunu üstlenme eğiliminde olabilmektedir. Bu durum, şiddete maruz kalan kişilerin aslında faile ait olan suçluluğu kendilerinin hissetmesine yol açabilmektedir. Failin inkâr ve saldırıları, mağdurun kendi gerçekliğini sorgulamasına neden olabilmektedir (Stern, 2007). Gerçekliğinden şüphe eden kişi, özdeğer ve özsaygı problemleri yaşayabilmektedir. Mağdurlar, maruz kaldıkları inkâr ve saldırı nedeniyle susmayı ve sessiz kalmayı tercih edebilmektedir (Freyd, 1997). Bu durumda, sosyal destek mekanizmalarına ulaşmakta zorluk yaşayabilmekte ve izole olabilmektedir. Sürecin sonunda izolasyon ile yalnız kalan mağdur, depresyon ve anksiyete gibi farklı psikolojik zorluklar geliştirebilmektedir. Bu durum aynı zamanda kişilerin derin bir çaresizlik deneyimlemesine ve bağlantılı olarak kendini sabotaj davranışlarına yönelmelerine temel hazırlayabilmektedir. Ek olarak, kişilerin sürekli olarak deneyimledikleri “kendilerini kanıtlama” gerekliliği, psikolojik yükü arttırabilmekte ve travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilmektedir.

DARVO’nun farkında olmak, maruz kalanları güçlendirmek, istismarı görünür kılmak ve faile işaret edebilmek adına önemlidir.

Previous
Previous

Anayasal Düzenlemelerde LGBTİ+ Haklarına Yöneltilen Darbelerin Özneler Üzerindeki Psikolojik Etkileri

Next
Next

İnsanın Anlam Arayışı